- ellemek
- dotykać; klamka; otrzymać; poruszyć; rączka; rękojeść; ruszać; trzonek; tykać; ucho; uchwyt; uszko; wzruszać; wzruszyć
Türkmençe-Polýakça Sözlük. 2010.
Türkmençe-Polýakça Sözlük. 2010.
ellemek — i Elle dokunmak, elle karıştırmak Görüyorsunuz, ben hiçbirini ellemiyor, hiçbirini açmıyorum. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
üğündürmek — ellemek … Beypazari ağzindan sözcükler
elleme — is. 1) Ellemek işi Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez. N. Cumalı 2) sf., hlk. Elle seçilmiş, iyi Elleme kömür … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurcalamak — i 1) Ellemek, karıştırarak bakmak Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu. 2) Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak Kilidi kurcalamışlar. 3) Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek Çıbanı kurcalamamalı. 4) mec. Meşgul ve rahatsız etmek Bu sorunun cevabı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mıncıklamak — i Örseleyecek veya biçimini bozacak gibi ellemek, sıkıştırmak Ellerinin parmakları bir lastik top mıncıklar gibi açılıp kapanıyor. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
LEMS — Dokunmak, el ile tutmak, ellemek, yapışmak. * Beş duygudan biri, dokunma duygusu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük